Balon İşleminin Kısa Dönem Riskleri Nelerdir?
Her girişimsel işlemin belli oranda bir riski vardır. Balon işleminin istenmeyen olay veya sonuç riski düşüktür.
Genel olarak bahsedecek olursak; balon işlemi risksiz bir uygulama olmayıp, uygun hastalarda faydalı bir girişimdir. Bu işlemlere bağlı ölüm oranı ise
yüzde 0.1'dir (BİN İŞLEMDE BİR) (Kalp bypass ameliyatlarında ise ölüm oranı yüzde 1-2 arasındadır).
Ani tıkanma:
İşlem sonrasında damarın, pıhtı veya plağın bir parçası ile tıkanması sonucu oluşur. Acil olarak tekrar balon veya stent yapılma veya bypass cerrahisi gerektiren ani tıkanma oranı 2 civarındadır. Ani tıkanma gelişen hastaların 3-4'ünde akut miyokard infarktüsü (kalp krizi) gelişir.
Balon yapılan damarın ani tıkanması, işlem sırasında ve işlemden sonraki ilk 24 saat içerisinde balon ile tedavi edilen bölgede tıkanma ile ortaya çıkar. Ancak stent takılmış ise bu risk daha düşüktür. Ancak stent takılan olgularda, giderek azalmakla birlikte bu risk 28.güne kadar devam etmektedir. Bu riski en düşük seviyeye çekmek amacıyla stent takılan kişilerde, hekimin önereceği aspirin ve diğer kan sulandırıcı ilaçların kullanılması zorunludur.
İşlem sırasında veya sonrasında damarın plağın bir parçası veya pıhtı ile tıkanmasıdır.Bu durum geliştiğinde hasta acil olarak tekrar anjiografi ünitesine alınır ve tekrar anjioplasti- stent uygulaması gerekir. Eğer bu uygulama ile sorun giderilemezse hasta acil olarak koroner bypass operasyonuna alınır. Bu durumda acil yapılan koroner bypass operasyonları daha riskli operasyonlardır.
Giriş yapılan atardamarda kanama ve yırtılmalar:
Atardamara giriş bölgesinde gelişen kanamalar, kan birikmeleri ve damar tamiri gerektiren sorunlar gelişebilir.
Diğer istenmeyen durumların çoğu ani damar tıkanmasından kaynaklanır:
Kalp krizi (yüzde 1-2)
Ani ölüm (yüzde 1’den daha az)
Acil bypass ameliyatı gereği (yüzde 1’den az)
İşlemle ilişkili başka hangi riskler vardır ?
Lokal anestezik veya kontrast maddeye (işlemde kullanılan tıbbi boya maddesi) karşı alerjik reaksiyon
Kontrast maddeye bağlı böbrek işlevlerinde bozukluk
Cerrahi girişim veya kan transfüzyonu gerektiren aşırı kanama
Girişim yerinde kateterin yol açtığı damar hasarı
Kalp veya damarlardan pıhtı kopması ve beyine gitmesi ile meydana gelen felç
Daha önceden bilinmeyen yeni bir yan etki dahi ortaya çıkabilir.
Balon(Anjiyoplasti) Uzun Dönem Olası Riskler?
Balon ve stent işlemlerinin oldukça iyi yönlerine rağmen, madalyonun öteki yüzünde, bugün hala mücadele ettiğimiz istenmeyen tarafı tekrar daralamadır.
Tekrar daralma (restenoz):
Tekrar daralma, balon anjiyoplasti ve stent işlemlerinden sonra karşımıza çıkan en önemli problemlerden biridir. Bu durum şeker hastalarında, damardaki darlık bölgesinin uzun ve yaygın olduğu durumlarda daha sık rastlanır.
Stent içinde bir kere daralma oluşmuşsa bu darlık tekrar balon-stent ile açılsa bile tekrar darlık gelişme riski daha yüksektir. Tekrar daralma işlem sonrası ilk 6 ay içinde daha sık olarak görülür.
Tekrar daralma, balon anjiyoplasti ve stent işlemlerinden sonra karşımıza çıkan en önemli problemlerden bir tanesidir.
Tekrar daralma bazı durumlarda çok yüksek sıklıkta oluyor. Nedir bu durumlar? Şimdi onlara göz atalım:
Diabetes mellitus (şeker hastalığı): şeker hastalarında balon ve stent işlemlerinden sonra aynı bölgede tekrar daralma oldukça sık görülüyor.
Daha önceden yine stent içinde daralma olması: yani stent içinde bir kere daralma olmuşsa, biz darlığı tekrar balon ve stent ile açsak bile tekrar daralma oranı daha yüksek oluyor.
Damardaki darlık uzunluğunun 20 mm'den fazla olması.
Tekrar daralma ilk 3-6 ay arasında en sık olarak görülür. 6 ay geçtikten sonra aynı bölgede tekrar daralma olması nadirdir.
İlk 6 ay içinde stent bölgesinde tekrar daralma (restenoz) oranı, kaplı olmayan (ilaçsız) stentlerde yüzde 20-40, kaplı (ilaçlı) olanlarda ise yüzde 5-10 oranındadır.
Yeniden Daralma (Restenoz) tedavisi
• Daralmış bölgeyi tekrar balon ile açmak (rePTCA): Bu çoğunlukla başarı ile uygulanan bir yöntem olmakla birlikte ne yazık ki kısa sürede tekrar daralma oranı yüksektir.
• Laser, aterektomi gibi, daralmış olan bölgeyi mekanik olarak ortadan kaldıran yöntemler (kesip çıkararak, toz haline getirerek vb)
• Radyasyon tedavisi (brakiterapi)
• Daralan bölge içine 2. bir normal stent yerleştirmek
• Daralan bölge içine ilaçlı stent yerleştirmek.
Genel olarak;
Genel olarak bahsedecek olursak; balon işlemi uygulanan tüm hastaların, binde dördünde (4/1000) acil bypass ameliyat gereksinimi ortaya çıkar. Ölüm oranı ise yüzde 0.1'dir (Kalp bypass ameliyatlarında ise ölüm oranı yüzde 1-3 arasındadır).
Ayrıca invaziv (kanlı) bir işlem olduğundan koroner anjiyografidekine benzer olarak, damara giriş yerinden ve işlemden kaynaklanan istenmeyen etkiler de (kasık bölgesine kanama, şişlik, kısa süreli ağrı, vb) olabilir.
Ancak bilinmelidir ki, doktorunuz size anjiyoplasti yapılmasını, anjiyoplasti yapılmadığında dar olan damarın size getireceği risklerin, anjiyoplasti riskinin çok üzerinde olduğu durumlarda önerecektir.
Balon veya stent uygulanan hastalarda, işlem sırasında kan sulandırıcı ilaç verildiğinden dolayı yatakta yatış süresi anjiyografiye göre bir kaç saat daha uzundur.
Stent işleminden sonra doktor 3-6 ay süreyle kan sulandırıcı bir ilaç kullanılmasını (aspirin kullanıyorsanız ek olarak) isteyebilir.
Balon işlemlerinden sonra, damarın durumunu kontrol etmek için doktor bir süre sonra (çoğunlukla 6 ay) kontrol amaçlı koroner anjiyografi önerebilir.
Ne yazık ki, gerek koroner arter hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar, gerekse balon ve bypass, damar hastalığını ortadan kaldırmamaktadır. Dolayısı ile dikkat edilmediğinde koroner damarın aynı bölgesinde veya farklı bölgelerinde yeni darlıklar ortaya çıkabilir veya hafif olan darlıklar daha da ilerleyerek ciddi darlık haline gelip, probleme yol açabilir.
Bundan dolayı hastaların risk faktörleri ile mücadele etmesi, ilaçlarını düzenli kullanması, problemlerin erken saptanması açısından doktorunun önerdiği zamanlarda ve bunun dışında şikayeti olduğu her zaman kontrollere gelmesi çok önemlidir.